Ormanın Dikenli Meyvesi Erfelek Kestanesi

Ağaçta Yetişen Parlak Kuzu

Derinliklerinde Tatlıca şelalelerinin çağladığı gür kestane ormanlarının sonbahar hediyesi; iç kabuğu kolayca soyulabilen lezzetli ve parlak Erfelek kuzu kestanesi.

Erfelek’in gür ve yamaç ormanlarında Eylül ayında hasadına başlanan kuzu kestanelerinin kızılca diye bilinen ilk açılan daneleri döküldükleri ağaç diplerinden turfanda olarak satılmak üzere toplanırken, henüz ham olanları sırıklarla dallardan dokunup toprak bir zemine yığılıyor, üzerleri eğrelti otları ile kaplanarak bekletiliyor; Kasım ayı geldiğinde olgunlaşıp yavaş yavaş açılmaya başlayan Erfelek kestaneleri, dikenlerinden ayrılıp ormanın lezzetini kış sofralarına getirmek üzere pazara sürülüyor.

Peki ya sizin oraların dikenli meyvesi ne?

Bağların İlk Ürünü Çavuş Üzümü

İnce Tenli Ufak Çekirdekli Erkenci

Sofralara arz-ı endam etmesi ile tüm yurda üzüm vaktinin geldiğini müjdeleyen Bozcaada Çavuş’u, onu diğer üzümlerden ayıran, kendine has aromasının yanında, iri taneleri, minik çekirdekleri ve ince kabuğu.

Bozcaada bağlarının erkencisi Çavuş üzümü her sene Anadolu’nun üzüm sezonunu açıyor; Kuzey Ege güneşinde ballandırdığı ince kabuklu ve az çekirdekli taneleri sofralık kullanımda tercih ediliyor.

Peki ya sizin coğrafyanızın erkenci bereketi ne?

Tozunu Meyvesine Katan Oğuzlar Cevizi

İnce Yeşil Kabuklu Sarı Yemiş

Öz tozundan tozlanıp canına can katan Oğuzlar Cevizi fidanları, koskoca tarlada tek başına da olsa verir yemişlerini Eylül sonları.

Çorum’un fazla su tutmayan süzek alüvyal topraklarına tek başına dikildiğinde bile aynı anda açan dişi ve erkek çiçekleri sayesinde kendi kendini tozlayıp verim verebilen Oğuzlar Cevizi ağaçlarının dünyada bir eşi daha bulunmuyor; alet kullanmadan avuç içinde kırılabilen ince kabuğu ve dil yakmayan açık sarı yemişi ile Oğuzlar Cevizi, tadını kendi özünden alan bir lezzeti yiyenlerin sağlığına katıyor.

Peki ya sizin oraların dünyada bir eşi daha bulunmayan bereketi ne?