Onararak, var olanı değerlendirerek ilerleyen atalarımızın unutulmaya yüz tutmuş yorgancılık zaanatıyla şimdiki zamana modern bir dokunuş yapıyor.
Gerek günlük kullanım eşyası gerekse bir tören sembolü olarak kabul edilen yorganı, ustasının maharetinde şekil alıp süslenen, üreticisinin iç dünyasını aktardığı Türk halk estetiğini yansıtan bir üretim olarak görüyor.
Yapılan üretimin kullanılabilir olmasının yanında etkileyici, güzel, göze hoş görünen olması, aynı zamanda ustalık, hüner, marifet gösterilerek ortaya koyulan üretimin geleneksel sanatlar kavramı içerisinde değerlendirilmesi, yapılan işin özgünlüğü ve biricik olması sebebi ile de kültürel miras olarak kabul ediliyor.
Slav dilinde “anne” anlamına gelen Maika, hikayelerinin başlangıcı olan doğa anayı tasarımları ile sürdürülebilir kılmayı hedefliyor. Yavaş moda akımından hareketle, özgün ve bağımsız parçalar üretiyor.
El sanatlarından ilham alıyor ve Türk kültürünü yansıtan zanaatlerin devamına katkı sağlamak adına kadın emeği ile üretim yapan kooperatifleri de destekliyor. Tasarımlarını hali hazırda üretilmiş olan kumaşları ileri dönüştürerek, el işçiliğiyle hazırlayıp, geleneksel kumaşları dönüştürerek onlara yeniden hayat veriyor.