Anadolu’da boyu iki metreye, ağırlığı 17 kiloya kadar varabilen şeker pancarı; Dicle ve Fırat’ın suyuyla bereketlenen Ağrı toprağının köklü tatlısı.
Milattan önce 400’lü yıllardan beri Dicle ve Fırat nehirlerinin civarında yetişen, 1700’lü yıllardan bu yana tatlandırıcı özelliği ile kendini dünyada kabul ettirmiş olan şeker pancarı, akrabası ıspanaktan daha fazla demir içeriyor, şekerli posasından elde edilen melas ile kolonyaya ve benzinin yerine geçebilecek akaryakıt alternatifi etanole hammadde sağlıyor, çiğ olarak tüketilebilen yapraklarıyla yumurtanın yerini alabilecek vegan bir protein kaynağı sunuyor; bir hektar şeker pancarı ekili tarlanın aynı büyüklükteki bir çam ormanından tam 3 kat daha fazla oksijen ürettiği gerçeği, şeker pancarının sadece köklendiği toprağı değil, yaşadığı yerin havasını da tatlıya bağladığını gösteriyor.
Peki ya sizin toprağınıza köklenerek yörenizi tatlıya bağlayan mahsul hangisi?