Buğdayın binyıllardır toprağa düşen taneleri, Anadolu’da bereketin nişanesi.
Buğdayın bereketi, sofraları doyurmakla kalmadı, tarımı başlattı, medeniyetleri kurdu. Göbeklitepe’nin taş sütunlarının altında da Çatalhöyük’ün kerpiç evlerinde de Anadolu’nun altın başaklarından yapılmış ekmekler pişti…
Yağmurla filizlenen, rüzgarla dans eden, güneşle olgunlaşan Buğday, insan emeğiyle harmanlandı, taş değirmenlerde ezildi, bulgur, irmik, un, ekmek, tarhana, keşkek oldu…
Her sofranın baş tacı, her yemeğin kalbi buğday, bereketin, emeğin ve paylaşımın adı.
Peki sizin toprağınız, hangi bereketi ekmek olsun, aş olsun, yaşam olsun diye sakladı?