Yörenin Gelinleri Hakkari Kilimleri

Zincir Çekilmiş Sık İlmekli El Dokumaları

Dokuması herkesin harcı olmayan Kesneker, zorluğuyla canından bezdiren Canbezar, gülleri saymakla bitmeyen Gülhezar, Hakkari kilimlerinin isimleri saymakla bitmez, her birinin hikayesi köklü bir kültürden yadigâr.

Zengin motifleri, yörede yaşayan aşiret ve boyların yaşamlarıyla ilgili masallar anlatan Hakkari kilimleri için önce yörede yetiştirilen koyunların saf yünleri elde eğriliyor, ceviz kabuğu, nane otu gibi yöre bitkilerinden elde edilen kök boyalarla soğuk iklim ve konar-göçer yaşam şartlarına uyumlu olarak siyah, beyaz, kırmızı, lacivert, kahverengi gibi temel renklerle renklendiriliyor ve ıstarlarda ilikli kilim tekniği ile zincir çekilerek dokunuyor.
Lüleper, Samari, Gülsarya, Herki, Halitbey, Gülsivan, Hevçeker, Gülgevger ve onlarca çeşitleriyle Hakkari Kilimleri, emektar ellerde ilmek ilmek süslendikten sonra dünyanın dört bir yanına gelin gidiyor.

Peki ya sizin yörenizin emektar ellerde süslenen el işi gelinleri kimler?

Medeniyetleri Aşan İnatçılık Basmacılık

Ahşaba Kazınmış Mânânın Kumaş Üzerine Renkli Baskısı

Ahşap kalıplara kenetlenmiş kuvvetli bileklerin kumaşlara basmaktan vazgeçemediği Mardin’in mana yüklü motifleri, tarih-i kadim medeniyetlerin solmayan renkli izleri.

Akad ve Asurlular tarafından icat edildikten 4000 sene sonra dahi bugün torunları Süryaniler tarafından Mardin’de yaşatılmaya devam edilen basmacılık, yerel dildeki ismi ile hetmo, ceviz ağacından oyma ahşap kalıpların yüzlerine kazınmış geleneksel desenlerin renkleri solmayan kök boyalara batırıldıktan sonra pamuklu kumaşlar üzerine simetrik olarak basılması ile icra ediliyor; sanatında inat eden Mardinli basmacılar bir zamanlar Mezopotamya’da hüküm süren kralların elbiselerini süsleyen rengarenk keklik ve çiçek motifleriyle Mardin’in medeniyet masallarını ikonografik bir dilde anlatmaya devam ediyor.

Peki ya sizin şehrinizin inadı ile asırları devirmiş el sanatı hangisi?

Bir Bereket Atlası Tokat Yazması

Pamuk Dokulu Ihlamur Kokulu Örtü

Doğanın türlü güzelliklerinden ilham alınarak süslenir Tokat yazması. O ki, yörenin en renkli sîmâ-yı mücellası.

Evliya Çelebi’nin Seyahatname’sinde Diyar-ı Lahor’da bile yapılamadığını belirttiği, parlaklığını ise altına benzettiği Tokat yazmaları, Osmanlı Devri’nden bu yana boyayı emme özelliği olan ıhlamur ağacından yapılma ahşap kalıplara oyulan motiflerin karakalem ve elvan baskı tekniği ile pamuk bezlere işlenmesiyle üretiliyor; çoğunlukla kırmızı tonların kullanıldığı renklerin ve doğadan ilham alınarak çizilen üzümlü, elmalı, kirazlı, asma yaprağı desenlerinin hakim olduğu yazmalar, şehrin bereket atlasını yüzlerinde taşıyor.

Peki ya sizin şehrinizin bereketini yüzünde taşıyan el işi ürünü ne?

Kış Gecelerinin Güneşi Ağrı Kilimi

Zeminleri Kaplayan Yün Yemeni

Az eşyalı hanelerin boydan boya kaplar çıplak zeminini, Ağrı kiliminin sıcaklığı soğuk kış gecelerinin yünden güneşi.

Ağrı’nın geçimini hayvancılıkla sağlayan kırsal kesimlerinde yaşayan okuma yazma bilmeyen kadınlar Morkaraman ırkı koyunların yünlerinden elde ettikleri ipliklerle asırlardır bir gelenek destanı yazıyor; bölgeye has ekseri mengenesiz dik döner yer tezgahlarda dokunan Ağrı kilimleri halk arasında yemeni olarak anılıyor, bölgesel özellikler taşıyan motif ve renkleri yörede hüküm süren yaşama dair sıcak hikayeler anlatıyor.

Peki ya sizin yörenizin içleri ısıtan hikayeler anlatan geleneksel ürünü hangisi?