Türkülerinde dem vurulur ipekten, ipekli denilince Diyarbakır gelir akla inceden.
Diyarbakır’ın ipekli dokuma geleneği, yüzyıllardır kentteki en önemli zanaat olarak varlık gösteriyor, Evliya Çelebi’nin deyişiyle önemli kişiler sadece atlas ve ipekli giyiniyor.
İpekböcekçiliği, Hevsel Bahçelerinde yetişen dut ağaçlarında kozasından çıkıyor, incecik lifler bölgenin Meşe, Kavak, Diş Budak, Çınar, Dut ağaçlarından yapılmış el tezgahlarında dokunuyor. Çin’den Avrupa’ya uzanan ipek yolculuğunun durağında, Cumhuriyetin ilk sanayileşme hareketinin göz bebeği Sümerbank’ın ilk fabrikasının 1954’te Diyarbakır’da açılmasıyla rengarenk kültürün öncü taşıyıcısı oluyor. Bugün Kulp’ta ipekler bazen heft reng (yedi renk) şallara, bazen ameliyat ipliğine dönüşüyor, zarifçe kanatlanıp dünyaya açılıyor.
Peki ya sizin coğrafyanızın hangi ürünü kozasından yepyeni bir formda çıkarak şaşırtıyor?